Her sektörde en iyi kalite sunmak büyük bir zorluktur, çünkü müşteri gereksinimleri zamanla değişir. Otomotiv endüstrisi gibi bazı geleneksel ve karmaşık sektörler bu gelişmeden muaf değildir. Otomotiv endüstrisi, dijitalleşme ve Almanya'daki otomotiv sektöründe yazılımın artan kullanımıyla birlikte, "Sanayi 4.0" çağında birçok değişimle karşı karşıyadır.
Bu değişimler, hava kalitesini ölçen sensörlerin, park asistans sistemlerinin, ileri sürücü destek sistemlerinin (ADAS), otomatik veya otonom sürüşün ve araçların fonksiyonel güvenlik gereksinimlerinin artması gibi unsurları içermektedir. Tedarik zincirinin çeşitli seviyelerindeki tedarikçiler, yani Tier1 ... n-tedarikçileri, son tüketicinin mobilite, güvenlik ve konfor konusunda yeni taleplerine de yanıt verebilmek için yeni ürün özellikleri ve daha esnek ürünler sunmak zorundadır. Bu özellikle, orijinal ekipman üreticilerine (OEM) doğrudan tedarik yapan Tier1 tedarikçileri ve Tier1 tedarikçilerine tedarik yapan Tier2 tedarikçileri için geçerlidir.
Bu yeni gereksinimlere yanıt vermek için, üreticilerin üretim hatlarında ve montajda kapsamlı değişiklikler yapmaları, insan yerine daha fazla otomatik makine ve robot kullanmaları ve araçlara daha fazla yazılım entegre etmeleri gerekmektedir. Bunu gerçekleştirmek için iki sektörün bir araya gelmesi gerekmektedir: otomotiv endüstrisi ve yazılım endüstrisi. Ancak bu iki sektör, ürün tasarımı ve prototipleme, geliştirme ve üretim için farklı zaman dilimlerine sahiptir. İki sektör yeni işlevler, ürünler veya hizmetler geliştirmek için iş birliği yaptığında, en büyük zorluk, farklı kalite gereksinimlerinin karşılanmasıdır. Otomotiv endüstrisi ve yazılım endüstrisi söz konusu olduğunda, tarihsel olarak köklü ve iyi yerleşmiş bir sektör (otomotiv endüstrisi), yeni gelişmekte olan ve esnek bir sektörle (yazılım endüstrisi) karşı karşıya gelmektedir. Her iki sektör de farklı olgunluk seviyelerine ve farklı kalite yönetim sistemlerine sahiptir.